Actually before Kayaköy I
should prepare a post about Saklı Kent, but I haven’t got photos yet. So you
should conduct with Kayaköy. :)
Fethiye’deyken tek
bir güne hem Saklı Kent’i hem de Kayaköy’ü sığdırabilirsiniz. Elinizi çabuk
tutarsanız Kayaköy’de tam tur atıp bizim göremedğimiz şapeli bile
görebilirisiniz :D
This old Opel as
you see below, forsaken nearby the road. We met it, while we were trying to
find old Kayaköy instead of new one.
Kayaköy’ü bulmaya
çalışırken yolun kenarında bu terkedilmiş Opel’le karşılaştık. Yolumuza devam
etmek yerine incelemek için durmamız çok zor bi karar değildi :D
This village’s
specialty is being evacuated when the population exchange between Turkey and
Greece happened. Kayaköy seems like a ghost town, because of absence of wooden
window frames and doors.
“Kayaköy’ün ne
özelliği varmış?” derseniz, hemen açıklayayım. Cumhuriyetin ilanından sonra
gerçekleştirilen mübadelede Rumlar tarafından boşaltılan köy, Yunanistan’dan
gelen Türkler tarafından beğenilip yerleşilmemiş ve haliyke her boş kalan
yerleşim yerinin başına geldiği gibi bütün evlerin tahta olan pencere
pervazları ve kapıları çalınmış.
Burayı saat 19:00’a
kadar gezebiliyorsunuz, çünkü şehrin aydınlatması yok. Girişi de 5 lira, ama
sadan sağdan yürüyp giderseniz de “Hoop! Dur bakalım hemşerim nereye
gidiyosun?” diyen de çıkmaz. Biz duyarlı turizm öğrencileri olarak bunu
yapamadık, bence siz de yapmayın tabi :D Tarihi yerler ancak bu giriş
ücretleriyle geleceğe aktarılabiliyor. Hatta ve hatta gidin bi “Müze Kart”
edinin kendinize en iyisi. :D
There is two church
and one chapel in village, but we could only see churches. We couldn’t see chapel, although
we really want to see. Because of extent of town and late hour.
Geç gittiğimiz için
burda sadece kiliseleri ve o an için fark etmesek de çömlek yapım atölyesini
gördük :D Şapel de şehrin öbür ucundaki tepede çok hoş görünüyordu; fakat hava
kararmak üzere olduğundan gidip de dönememek vardı. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder